Masallarda neden 3 sayısı kullanılır ?

Melis

New member
Masallarda Üç Sayısının Gizemi: Erkeklerin Stratejisi ve Kadınların Empatisi

Bir sabah, eski bir kasabada yaşlı bir kadın çocuklara masallar anlatıyordu. Çocuklardan biri, "Neden masallarda hep üç sayısı var?" diye sormuştu. Kadıncağız, gözlerini yavaşça kapatıp derin bir nefes aldı, sonra şöyle dedi:

“İyi bir masal, dünyadaki dengeleri anlatan bir aynadır. Üç sayısı, hem büyülü hem de gerçek dünyayı simgeler. Çünkü, dünyada her şeyin bir dengeye ihtiyacı vardır, tıpkı kadınlar ve erkekler gibi…”

Hikâyeye başlarken, anlatıcının sözleri bir sır gibi çocukların aklında yer etti. Ama bir süre sonra çocuklardan biri, "Peki ya bu üç sayısı, gerçekten önemli mi?" diye tekrar sordu. Kadıncağız gülümsedi ve başlamak üzere olduğu masalını anlatmaya başladı.

Üçüncü Kişi ve Stratejik Düşünceler

Bir zamanlar, uzak bir diyarın üç krallığı vardı. Her biri farklı özelliklere sahipti. İlk krallığın hükümdarı, savaşçı bir liderdi. O, her durumu çözmek için yalnızca mantık ve stratejiye başvururdu. Çalışkan ve kararlıydı. Her hareketinde, her kararında bir plan vardı; amacına ulaşmak için uğraşır dururdu. Bu hükümdar, her zaman üç planı vardı: başvuracağı birincil, ikincil ve üçüncül strateji.

Diğer krallığın hükümdarı ise tamamen farklıydı. O, insanları anlamaya, duyguları çözümlemeye çalışır, onları mutlu etmek için uğraşırdı. Evet, yine üç şey vardı ona göre: empati, yakınlık ve anlayış. Her üç değer, bir toplumun sürdürülebilirliğini sağlardı. O, insanların hislerini dinler, ilişkileri güçlendirirdi.

Son krallık, diğer ikisinin arasında bir dengeye sahipti. Bu hükümdar, stratejiyle duyguları harmanlar, toplumuna yön verirken hem mantıklı hem de empatik olurdu. Krallığının geleceği, her zaman düşünceli ve dengeli bir yaklaşım gerektirirdi.

Üçüncü Plan: Klasik Denklemin Gücü

Bir gün, üç hükümdar bir araya gelmeye karar verdi. Her biri, krallığının geleceği için üç yol önerdi. Ancak, her biri farklı bir bakış açısına sahipti. Savaşçı hükümdar, savaşları kazanmaya dayalı bir strateji önerdi. “Güçlü kalmalıyız, her şeyin bir bedeli var,” dedi. Empatik hükümdar, halkın kalbini kazanmanın, duygusal bağların önemine dikkat çekti. “İnsanların mutluluğu, topraklardan daha değerli,” dedi. Üçüncü hükümdar ise, her iki bakış açısını birleştiren bir çözüm önerdi: “Halkınızı dinleyin, ancak hedeflerinizi asla gözden kaçırmayın. Duygular ve strateji birbirini dengelemeli.”

Her hükümdarın önerisi bir diğerine zıt gibiydi ama hepsinin de kendince geçerliliği vardı. Üçüncü hükümdar, bir noktada diğer ikisini dinleyip karara vardı: Toplumlar ancak denge kurarak başarılı olabilirler.

Üç Sayısının Sosyo-Tarihsel Derinliği

Tarihte, üç sayısının önemi yalnızca masallar ile sınırlı değildir. Felsefede, mitolojide, dinlerde ve hatta günlük yaşamda bu sayıya sıkça rastlanır. Üçüncülük, çoğu zaman dengeyi simgeler. Batı kültürlerinde Hristiyanlığın kutsal üçlüsüne, Doğu kültürlerinde ise üçlü kavramlara rastlanabilir. Herkesin içindeki üçlü düzen, bir bakıma insanın karmaşık yapısının basitleştirilmiş bir temsilidir.

Çünkü üç, başlangıç, gelişim ve sonuç arasında bir bağlantı kurar. Bir hikâyede üç ana karakter varsa, genellikle birini stratejik, diğerini empatik, üçüncüsünü ise bu ikisinin birleşiminden doğan bir karakter olarak buluruz. Bu durum, toplumların sosyal yapısını ve kültürel normlarını da yansıtır. Erkeklerin tarihsel olarak toplumsal sorunlara yaklaşımda daha stratejik, kadınların ise daha empatik ve ilişki odaklı olmaları, toplumların gelişim süreçlerine dair derin izler bırakmıştır.

Duygular ve Strateji: Üçlü Bir Denge

Hikâyenin sonlarına yaklaşırken, üçüncü hükümdarın stratejisi zamanla tüm krallığı etkisi altına aldı. İki karşıt bakış açısını harmanlayarak, halk arasında daha sağlıklı ilişkiler kuruldu ve savaşlar azaldı. Çünkü, strateji ve empati birbirini destekleyerek toplumun sürdürülebilirliğini sağladı.

Erkeklerin stratejik düşünme biçimi, savaşlar ve kaynak yönetimi gibi konularda hep ön planda olmuşken, kadınların empatik yaklaşımı toplumları bir arada tutan önemli bir unsurdu. Toplumların ilerlemesi için bu iki bakış açısının birleştirilmesi gerektiği, zamanla daha fazla kabul edildi. İşte, masalların ve bu masaldaki üçlü stratejinin gücü burada ortaya çıkıyor.

Sonuç: Üç Sayısı, Dengeyi Bulmanın Anahtarı

Masal, bir dersle son buldu: "Üç, sadece bir sayı değildir. O, dengedir; düşüncenin, duyguların ve eylemlerin uyumudur." Çocuklar, kadının sözlerinden etkilenmiş bir şekilde gözlerini kocaman açarak, üç sayısının anlamını derinlemesine düşünmeye başladılar. Çünkü, her birinin kendi bakış açısını bulması gerekirdi.

Peki, sizce üç sayısının anlamı nedir? Strateji mi? Empati mi? Yoksa her ikisi arasında denge mi?